Fikroloji
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Mısır Arap Cumhuriyeti

Aşağa gitmek

Mısır Arap Cumhuriyeti Empty Mısır Arap Cumhuriyeti

Mesaj  ozgurseker Ptsi Ağus. 23, 2010 6:13 pm


Mısır Arap Cumhuriyeti


Tarih
Mısır, târih boyunca birçok medeniyetin beşiği olmuştur. Arkeolojik kazılardan çıkarılan neticelere göre, bilinen ilk târihi M.Ö. 5000 yıllarında kurulmuş olan, Aşağı ve Yukarı Mısır Krallıkları ile başlar. Bunlardan en eskisi Firavunlar dönemidir.
Bugüne kadar sır olarak kalan ve dünyânın yedi hârikası arasında birincisi olan piramitler, bunların zamanlarında yaptırılmıştır. Bunu Menes Hânedanlığı ve arkasından Pers hâkimiyeti tâkip eder. Perslerin, Kiyaniyan şahlarının sonuncusu olan Dârâ; Erbilde mağlup olunca Mısır, Makedonya Kralı Filipin oğlu İskenderin eline geçti. İskenderiye şehrini kurdu. Elde ettiği zaferleriyle ahlâkı bozuldu. Sonunda işret ve sefâhetle öldü. Bundan sonra Mısır, 640 yılına kadar Roma ve Bizans hâkimiyetinde kaldı.
Bu târihte Hz. Ömer, Eshâb-ı kirâmdan Amr ibni Âs komutasındaki bir orduyu Mısırın fethine gönderdi. Mısır feth edilerek burada El-Fustat (Eski Kahire) garnizonu kuruldu. Bu târihlerde bütün Mısır halkı İslâmiyetle şereflendi.
Halîfe Hz. Muâviye zamânında Arapça, halkın dili hâline geldi. Din ve dil berâberliği sağlanmış olan Mısır, Abbâsiler döneminde refah ve huzur bakımından altın bir devir yaşadı. Abbâsilerden sonra 1171 târihine kadar Fâtımîlerin elinde kaldı. Bu târihte Selâhaddîn Eyyûbî tarafından fethedildi. Eyyûbîlerden sonra 16. yüzyıla kadar Mısır, Türk asıllı Memlük Sultanlarınca idâre edildi. Memlûkler zamânında idârî, askerî, iktisâdî ve daha birçok alanda yenilikler yapıldı. Mısır tüccarları, ülkenin stratejik ve iktisâdî mevkiinin verdiği avantajlardan geniş çapta faydalanarak Çin-Avrupa arası ticâreti ellerine geçirdiler.
Aynı târihlerde Osmanlı Devleti yükselme devrini yaşamaktaydı. Pâdişâh Yavuz Sultan Selim Han, 1516da Mısır Seferine çıktı. Önce Mercidâbık Ovasında Memlükleri kesin bir şekilde mağlup etti. Sina Çölünü 13 günde zâyiat vermeden geçti. Arkasından Ridâniyede Memlükleri tekrar yenerek Mısırı Osmanlı topraklarına kattı. Böylece Osmanlı Devleti üç büyük kıtada topraklara sâhip olmuş ve buralarda İslâmiyetin yayılmasına ve kuvvetlenmesine hizmet etmiştir.
İngiltere’nin Hindistan yolunu kapatmak maksadıyla Fransa imparatoru Napolyon Bonoparte, 1798de Mısırı işgâl etti. Fakat Akka Kalesinde Cezzar Ahmed Paşa tarafından hezîmete uğratıldı. Bunun üzerine Fransızlar geri çekildiler. Bu arada Kavalalı Mehmed Ali Paşa, Mısıra yardım için gönderildi. Fransızlar yenilerek, 1801de tamâmen çekildi. Mehmed Ali Paşa ise Mısırda kalarak vâli oldu. Batı ülkelerinden teknik malzeme ve uzman personel getirtti. Birçok medrese ve okullar açarak Mısırın en güçlü lideri oldu. Kurduğu Mısır donanmasını 1827 Osmanlı-Yunan Savaşında yardım için gönderdi. Ayrıca tarımın gelişmesi için kanallar açtırdı ve Mısır ekonomisini zenginleştirdi. Mehmet Ali Paşa Mora isyanını bastırdı. İsyanı bastırmak karşılığında istedikleri verilmeyince Sultan İkinci Mahmûd Hana isyan ederek ordularını Kütahya’ya kadar getirdi. Suriye, Adana ve Mısır ona verildi. Halîfeden, müstakil vâli demek olan (Hidiv) ünvânını aldı. Oğlu İbrahim Paşa da isyan ettiyse de İngiltere işe karıştı ve Suriye tekrar Osmanlılarda kaldı. İbrahim Paşa’nın vefâtından sonra yerine Birinci Abbas, bundan sonra da 1854te İbrâhim Paşanın oğlu Saîd Paşa hidiv oldu. Saîd Paşa, Süveyş Kanalını ve Port Saîd şehrini yaptırdı. Bunun ölümünden sonra kardeşi İsmâil Paşa hidiv oldu. Bunun 1879da azl edilmesi üzerine, oğlu Tevfik Paşa yerine geçti. İngilizler bunun zamânında Mısır idâresine karıştı.
Bu yıllarda Cemâleddin-i Efganînin reisliğini yaptığı Kahire Mason Locası üyeleri, İngilizlerle işbirliği hâlinde faâliyette bulunuyordu. Din adamı olarak tanıtılan Abduh da bunların aralarındaydı. Ekonomik ve askerî açıdan iyice zayıflamış olan Mısır, böylece 1882de İngilizlerce işgâl edildi.
İngilizler, meşhur câsus yüzbaşı Lavrens kanalıyla halk arasında bölücü fitneler çıkartarak başta Mısır, Ürdün, Irak ve Suudi Arabistan’ı karıştırdılar. İttihatçıların siyâsetleri bu gelişmeleri önleyemedi ve bu ülkelerin yavaş yavaş Osmanlı Devletinden ayrılmasına sebep oldu. Böylece İngiliz kontrolüne geçen Mısırda, Tevfik Paşadan sonra sırayla Abbas Hilmi Paşa, Hüseyin Kâmil Paşa ve Ahmed Fuad Paşalar başa geçti. Fuad Paşa, Osmanlılardan tamâmen ayrılarak melik adını aldı. 1936da ölümü üzerine oğlu Fâruk, melik oldu.
İkinci Dünya Harbi esnâsında Alman ve İtalyan birlikleri Mısıra saldırmışlardı. Mısır, 1945e kadar harbe katılmadı. Bu târihte Japonya ve Almanya’ya karşı harp ilan etti. Aynı yıl bağımsızlığını da elde ederek BM’e üye oldu.
İç isyanlar, dış borçlar, kanal problemi ve çeşitli harbler Mısıra ağır külfetler getirmişti. Bu yüzden 1952 yılında askerî ihtilal oldu ve Melik Fâruk yurt dışına çıkarıldı. Ertesi yıl cumhuriyet ilân edildi ve general Necib Cumhurbaşkanı oldu. 1956da Sudan, Mısırdan ayrıldı. Askerî ihtilâl, genç subaylar tarafından yapılmıştı. Bunların içinde bulunan Cemal Abduh Nâsır, ordu içinde durumu en güçlü olanıydı. İki sene sonra Cumhurbaşkanı Necibin askerî idâreye son vermek istemesi üzerine, zâten farklı fikirler taşıyan Nâsır, Necibi tutuklatarak Mısırı ele geçirdi.
Nâsır, uyguladığı politika ile sosyalizmi Mısıra getirdi. Mısırı batı dünyasından kopararak Rusya ile yakınlaştırdı. Rus askerî ve teknik yadımlarına kapılarını açtı. Birçok kuruluşları devletleştirdi. Fikirlerini diğer Arap ülkelerine de yaydı. 1958-61 yılları arasında Suriye ile birleşme faaliyetine girdiyse de, 1961 yılında Suriye’de gerçekleşen darbe sonucu iptal oldu. Bu arada İsrail ile anlaşmazlıklar başladı. Zamanla Mısır-İsrail münâsebetleri gerginleşti. Nâsır, Süveyş Kanalını millîleştirince, İngiltere, Fransa ve İsrail, Mısıra saldırmış, fakat ABD ve Rusyanın îkazları ile saldırı durmuştu. İsrail sınırına ve Akabe Körfezine BM gücü yerleştirilmişti. Nâsır, 1967de bu kuvvetleri geri çektirdi. Kanalı İsrail gemilerine kapattı. Bunun üzerine İsrail, Mısıra taarruz ederek, Mısır Hava Kuvvetlerini imhâ etti. Altı gün süren muhârebelerden sonra İsrail, Sina bölgesini işgâl etti.
1970te Nâsır ölünce yerine Enver Sedat geçti. Mısır, 1973te İsrail’e taarruz etti. 1975 ve 1977 müzâkereleri sonunda Camp David zirvesi gerçekleşti. Buna göre, İsrail, Sinadan çekilirken Mısır, Kanalı İsrail gemilerine açmayı kabûl etti.
Sedat döneminde Mısır, Rus tesirinden ve sosyalizmden ayrıldı. İsraille barış yaparak, ABDye yanaştı. Nasır politikasının tersine, Mısırı liberal ve hür dünya sistemine getirdi, fakat Arap dünyâsındaki liderliği sarsıldı ve ordu desteği zayıfladı. Nihâyet Sedat 6 Ocak 1981de bir suikast sonucu öldürüldü. Yerine eski Hava Kuvvetleri Komutanı Hüsnü Mübârek başkan oldu. Ocak 1991 Körfez harekatında müttefik kuvvetler yanında yer alan Hüsnü Mübarek dış borçlardan kurtulmak için çeşitli çarelere baş vurmaktadır.
Fiziki Yapı
Kuzeydoğu Afrikada yer alıp, Sina Yarımadası ile Asyaya bağlanan Mısırın kuzeydoğusunda İsrail, doğusunda Kızıldeniz ve Suudi Arabistan, güneyinde Sudan, batısında Libya ve Akdeniz bulunur. Kuzeyi ve doğusu deniz, güneyi ve batısı çöl olan, şekil îtibâriyle kareyi andıran Mısır, 23° kuzey ve 31° kuzey enlemleriyle 25° doğu ve 35° doğu boylamları arasında yer alır. Stratejik mevki îtibârıyle Asya, Avrupa ve Afrika arasında kilit bir noktadadır.
Afrikanın ve Mısırın can damarı Nil Nehri, ülkeyi dört bölgeye ayırır: Nil Nehri havzası, Sina Yarımadası, Doğu (Arap) Çölü, batı ve güney çöller bölgeleri.
Nil Nehri, başlangıcı Victoria Gölü olmak üzere 6390 km uzunluğundadır. Eğer bu göle dökülen Kagera Nehrinin kaynağı başlangıç kabul edilirse, 6671 km olur. Buna göre dünyâ nehirleri arasında, kolları hesâba katılmaksızın, en uzun olanıdır. Nil, Bahrelgazal ve Mavi Nil ile birleştikten sonra 250 mlik çavlanlarla Mısır topraklarına girer. Mısırı boydan boya geçerek Kahirede kollar ayrılıp, geniş bir delta yaparak Akdenize ulaşır. Uzunluğu 500 km olan, 5000 km2lik, Nasır Gölünden çıktıktan sonra genişliği 500 m olan Nil Nehrinin Kahire yakınlarına ulaştığındaki genişliği 2 km civârındadır. Burada biri Süveyş Kanalına birleşen bir başka kanal olmak üzere iki ana kola ayrılır. Ortalama 3 km genişliğinde olup, bâzı yerlerde 23 kmye ulaşabilen Nil Nehrinin Reşit ve Damietta adlı bu iki büyük kolu arasındaki delta, en geniş yeri 250 km ve uzunluğu 160 km olan bir bölgedir. Sanki Mısır bu bölgededir. Mısırın can damarı, hayat kaynağı olan Nil, meydana getirdiği yemyeşil ve verimli havzasıyla, çoğunluğunu sarı çölün teşkil ettiği 1.001.449 km2lik muazzam toprakları ıssız bıraktırmış ve Mısırı 36.000 km2ye sıkıştırmıştır.
Nilin batısı, Libya sınırına kadar, 10.000.000 km2lik Büyük Sahranın uzantısı Libya Çölünün devâmı olan batı ve güney çölleri, ülkenin dörtte üçüdür. Yüzölçümü 673.000 km2lik çöl yaylasının ortalama yüksekliği, güney batıdaki 2000 metre yükseklikteki kayalık engebeli arâzi hâriç 250 m civarındadır. Kızıldeniz kıyısındaki Doğu (Arap) Gölü ise nisbeten dağlık olup, en yüksek yeri 2100 mye ulaşır, kuzeyde Akdeniz, güneyde Kızıldeniz, batıda Süveyş Kanalı ve Körfezi doğuda da Gazze şeridi, Arap Körfezi ve İsraille çevrili, ucu güneye bakan üçgen şeklindeki Sina Yarımadası, Doğu Gölü bölgesi gibi sivri tepelerle kaplı bir yayladır. Bu yüksek arâziler, Asya-Afrika bağlantılarını meydana getiren birçok boğaz ve geçitlerle doludur. Mısırın en yüksek tepeleri olan Sina Dağı 2641 m ve El Thbet Dağı 2439 mdir.
Mısırın yaklaşık 1000 m uzunluğundaki Akdeniz kıyıları, genel olarak dik ve girintisiz çıkıntısızdır. Nil Nehrinin meydana getirdiği delta ağzı ise kısmen düzdür. Kızıldeniz kıyıları 1800 kmdir. Bâzı yerleri alçak ve kumluk, bâzı yerleriyse oldukça yüksektir. Mevcut mercan kayalıkları ulaşımı aksatır. 1869da kesin olarak açılmış Süveyş Kanalı ile Akdeniz ve Kızıldeniz birleştirilmiş ve Hindistana giden deniz yolu kısalmıştır.
İklim
Mısır, sıcak ve kurak bir iklime sâhiptir. Yaz ve kış olmak üzere iki mevsim hüküm sürer. Kış ayları sert olmayıp, oldukça yumuşaktır. Akdeniz kıyılarında yıllık yaklaşık 200 mm civârındaki yağışlardan başka, yağış pek görülmez. Güney bölgelerde yaz günleri 43°Cye kadar ulaşabilen sıcaklık, kış aylarında 15°C civârına düşer. Mısırın gece-gündüz arasındaki sıcaklık farkı ise yüksektir. Meselâ çöl bölgesinde gündüz 37°C olan sıcaklık, gece 15°Cye kadar düşebilmektedir. Ülkeyi etkileyen kuzey rüzgârlarından başka Nisan ve Mayıs aylarında ortaya çıkan “hamsin” rüzgârı, kum fırtınalarına sebep olur. Bu kavurucu rüzgâr, ülkenin % 80ini kaplayan Batı Sahrasının uzantısı olan batı ve güney çöllerinden doğuya doğru eser.
Tabii Kaynaklar
Mısırın kurak ve sıcak iklimi, ormanlık alanlarının olmasına ve bitki örtüsünün zenginleşmesine mâni olmuştur. Kıyı bölgeleri de, Nil kıyıları ve havzasıyla çöllerde bulunan vaha ve kuyular çevresinde bitki örtüsü yemyeşil ve verimlidir. Diğer bölgelerdeyse çoğunlukla sarı çöldür. Çöller genellikle kurak bitki örtüsüne sâhiptir. Ülkenin tek hayat kaynağı Nil suları, en önemli tabiî kaynağı teşkil eder. Nil Nehri suları, bugün kontrol altına alınmış ve dolayısıyla ülkenin sâdece 1/28ini teşkil eden Nil Vâdisiyle bereketli deltasından yılda tek ürün yerine üç ürün alınmaktadır. Nil sularıyla meydana gelen güneyindeki Assuan sunî gölünün çevresi 3000 km, yüzölçümü 5000 km2 ve en derin yeri 70 mdir.
Bitki örtüsü gibi, hayvanlar bakımından da vasat olan Mısırda daha çok evcil hayvanlar görülür. Çöl olan bölgelerde umûmiyetle ceylan, nubian keçisi, sırtlan, çakal, çöl tilkisi, yabânî tavşan ve vaşak yaşamaktadır. Ayrıca birçok tür kuş ve yabânî ördek de bulunur. Yaylalık bölgelerdeyse kaba çuha ve devekuşu yaşar. Nil suları ise, tatlı su levreği bakımından zengindir.
En önemli yeraltı kaynağı petroldür. Batı ve doğu çölleri, Süveyş Körfezi ve Sina Yarımadası petrol bakımından oldukça zengindir. Demir filizi, fosfat, kireçtaşı ve tuz diğer önemli tabiî kaynaklarıdır.
Nüfus ve Sosyal Hayat
Afrika ve Asya arasında köprü ve Avrupa ile Hindistan ve Uzakdoğu arasında deniz ulaşımında geçiş merkezi olan Mısır, târih boyunca birçok istilâlara sahne olmuştur. Stratejik mevkii onu, Afrika Birliği, Arap Milliyetçiliği ve İslâm Dünyâsı gibi büyük meselelerde büyük nüfûza sâhip kılmıştır. Ülke coğrafyası, târihin en eski devirlerinden bu yana çok çeşitli milletlerin kaynaşması ile meydana gelen Mısırlıların % 99unu dar bir havzada yaşamaya zorlayarak, birlik ve berâberliğin kolayca meydana gelmesine sebep olmuştur.
Mısır, 55.979.000lik nüfûsuyla, Nijerya’dan sonra Afrikanın en kalabalık memleketidir.
Endüstrileşmedeki noksanlıklara rağmen, Nil Vâdisindeki nüfus yoğunluğu, Batı Avrupa milletlerinin en yoğun nüfuslu olanlarının yaklaşık iki katıdır. Nüfusun büyük çoğunluğu, Hâmi soyundan olan beyazlardan meydana gelir. Ayrıca Kıpti ve Nübyalılar da mevcuttur. Halkın % 99u Müslümandır. Arapça, halkın esas konuşma dilidir. Yalnız köylerde yaşayan fellahların (köylüler) konuştuğu Arapça, şehirlerde konuşulandan biraz farklıdır. Ayrıca İngilizce ve Fransızca yaygın olarak konuşulur.
Halk, yaşayış tarzı bakımından beş gruba ayrılabilir. Gelişmekte olan ülkeler arasında yer alan Mısırda nüfusun çoğunluğunu teşkil eden fellahlar (köylüler) ile, genellikle şehirlerde yaşayan, okumuş ve ticârî sınıf arasında, dilde olduğu gibi hayat tarzında da farklılıklar göze çarpar. Umûmiyetle Türkçe de bilen idârî kademeyi, çoğunlukla Araplar, Kuzey Afrikalılar, Türkler ve İngilizler teşkil ederler. Ayrıca bugün azınlıkta kalan arâzi sâhipleriyle vahalarda yaşayan Bedevîler, siyâsî güçlerini kaybetmiş durumdadırlar. Son yıllardaki Mısır liderleri, ekonomik ve politik birçok problemin eğitim ve öğretimle hâlledilebileceğine inandıklarından, özellikle 1952den sonra okul, öğrenci, öğretmen ve uzman sayıları artmıştır. Sâdece ilk öğretim mecbûri, diğerleri isteğe bağlı ve ücretsizdir. Yabancı okullardan başka 7 üniversite mevcuttur. En meşhurları El-Ezher Üniversitesidir. Halkın % 50si okur-yazardır.
Afrika kıtasının en büyük şehri olan Kahire, Arap âleminin kültür merkezidir. Araplar tarafından 969da kurulmuş olan bu şehirde eski ve târihî eserler bol olup, modern bir turizm merkezidir. Dünyânın 7 hârikasından biri olan İskenderiye Fenerinin bulunduğuİskenderiye, Abu-Simbel tapınaklarının bulunduğu Assuan ve dünyânın en büyük sfenksiyle en büyük üç piramidinin bulunduğu Gize, diğer önemli büyük şehirleridir. Gizedeki üç piramitten Kefren piramidi yanındaki “Horus” isimli sfenks 73 m uzunluğunda ve 20 m yüksekliğindedir.
Mısır, 826 senesinden Osmanlıların son zamanlarına kadar Türk tesiri altında kalmıştır. Abbâsiler zamânından îtibâren Türk vâliler tarafından idâre edilmeye başlanan Mısırda Türk mîmârî tarzında birçok eser yaptırılmıştır. Kahirede bulunan Abbâsi halîfelerinin türbeleri, Türk mîmârisinin güzel örneklerindendir. Abbâsi Vâlilerinden Ahmed bin Tulun, bugün hâlâ duran ve ismini taşıyan İbn-i Tulun Câmiini yaptırdı. Bu câminin tuğladan yapılması, binânın kaleyi andıran bir tarzda olması, mîmârî stilinde Türkistan ve Samarra tesirlerini açıkça göstermektedir. Uygur yapılarında olduğu gibi, motifler büyük çapta ve sâdedir.
Eyyûbîler zamânında ise dârülhadis, tekke ve eyvanlı medreseler, Türkistan mîmârî tarzında inşâ edilmiştir.
Memlükler zamânında Türk hükümdarı, hâtunları ve beyleri Türk mîmârî tarzında birçok mescid, külliye, medrese, tekke, türbe ve hanlar yaptırmışlardır. Bugün bunların büyük kısmı Memlük sanat âbideleri olarak ayakta durmaktadır.
Yavuz Sultan Selimin Mısırı fethetmesinden sonra, Memlük mîmârî tarzı unutularak, Osmanlı mîmârî tarzı Mısıra yerleşmiştir. Osmanlı devrinde vâlilerin yaptırdıkları mescidler, sebiller ve tekkeler, Osmanlı mîmârî tarzında yapılmıştır. Bunlara örnek olarak Süleymâniye Câmii, Mahmûdiye Câmii, Murâd PaşaCâmii, Mehmed Ali Câmii, Kethüdâ Abdurrahmân Sebili, Osmanlı eserlerinden en tanınanlarıdır. Mısırdaki Osmanlı câmileri büyük kubbeli ve ince minâreli klasik Osmanlı eserleri olup, çinileri Türkiye’den getirilmiştir.
Siyasi Hayat
Başkanlık sistemine dayanan Mısır Cumhûriyeti, 25 idârî bölgeye (illere) ayrılır. En güçlü lider kabul edilen başkan, altı yılda bir halk tarafından seçilir. O da, hükûmeti kurar ve başkanlık görevini yürütür. Ayrıca kendisine yardım edecek bir başkan yardımcısı vardır. On üyesi devlet başkanınca tâyin edilen meclisin geri kalan 392 üyesi, beş yıl için halk tarafından seçilir. Mısır vilâyetleri, vâliye bağlı olup, müdürlerle idâre edilen kazâların temsilcilerinden meydana gelen “il konseyi” tarafından idâre edilir.
Mısırda 1952de yapılan askerî darbe, Melik Fâruku devirmiş ve yerine yeni bir politik sistemin devri başlamıştır.
Sedat döneminde daha çok barışçı ve ekonomik kalkınmaya dönük bir politika tâkip edilmiştir. Bunun neticesi ABD aracılığıyla gerçekleştirilen Camp David Barış Antlaşması ile İsraille barış sağlanmıştır. Ayrıca ekonomik kalkınma gerçekleştirilmiş ve nükleer santraller yapılmıştır. Enver Sedattan sonra yerine geçen Hüsnü Mübârek, liberal iktisad sistemi, özel teşebbüs, basın hürriyeti, çok partili demokrasi hayâtı olan Sedat modelinde bir değişiklik yapmadı.
Ekonomi
Mısır, kişi başına millî gelir bakımından Afrikanın en zengin ülkesidir. Fakat dünyâ ülkeleri arasında ortalarda yer alır. 1980 yılından evvel Mısır, iktisâden dünyanın en kötü on ülkesi arasındaydı. Camp David Anlaşmasından sonra Enver Sedatın yeni ekonomik tedbirleri ile % 10 kalkınma hızı ile
dünyânın en hızlı kalkınan ülkeleri arasında yer aldı.
Mısır, sulama sistemlerinin düzenlenmesinden evvel oldukça fakir ve dengesiz bir ülkeydi. Daha sonra açılan kanallar ve inşâ edilen sulama sistemleriyle, Nil suları kontrol altına alınmıştır. Böylece yılda ancak bir defâ alınabilen ürün miktarı üçe çıkmıştır. Nil Vâdisi ve deltası tarıma elverişli olan bölgedir. Ekilebilir alanların artmasına sebep olan barajlar ve sulama sistemleri gibi su kontrol sistemlerinin en önemlisi, Büyük Assuan Barajıdır. Bu barajın inşâsı Kavalalı Mehmed Ali Paşa tarafından plânlanmış ve ancak çeşitli sebepler yüzünden 1902 yılında tamamlanabilmiştir. En son olarak 1934te yükseltilmiş olan baraj, 4 km uzunluğunda, 110 m yüksekliğinde olup, 500.000 hektarlık yeni bir arâzi bölümünü ekime müsâit kılmıştır. Barajın hemen güneyinde 554 km uzunluğunda, 5000 km2 yüzölçümündeki Nasır Gölü yer alır.
Böylece on iki türbini olan barajlardan yılda 10 milyar KWlık elektrik üretilebilmektedir. Yaklaşık 130 milyar metreküp su hacimli baraj, son yirmi yıl içerisinde tarım ürünlerinde üç misli bir artışa sebep olmuştur.
Baraj çevresi, Nil vâdi ve deltası ve kıyı bölgelerde daha çok pamuk, fasulye, mısır, buğday, şekerkamışı, akdarı, pirinç, soğan, patates, sebze ve meyve yetiştirilir.
Mısır, mâden bakımından zengindir. Petrol, manganez, çinko, demir, kurşun, fosfat, krom, altın, amyant, kükürt, volfram ve titan en önemli mâdenleridir. Ayrıca, kireç taşı, tuz, bazalt ve pembe mermer oldukça bol çıkarılır.
En önemli ihraç ürünleri; pamuk, pirinç, petrol, tabiî gaz, fosfat, tuz, demir, manganez, sigara, post ve deridir. Buna karşılık dışarıdan buğday, makine, teknik malzeme, harp silahı, araç ve gereçleri satın alır.
Mısır ekonomisi, tarımdan başka endüstri ve turizme de dayanır. Tekstil, kimyevî ürünler, petro-kimyâ ve çimento başlıca endüstri dallarıdır. Mevcut eski ve târihî eserler, her mevsim uygun iklimi ve kıyıları turistlerin ilgisini çekmektedir. Dünyânın yedi hârikasından olan piramitler ve İskenderiye feneri, kral mezarları, sfenksler önemli turizm gelir kaynaklarıdır. Bundan başka uzun ve çeşitli târihe sâhip olmasıyla Mısır, birçok milletin izlerini taşır. Özellikle Emevîler, Abbâsiler, Memlükler ve Osmanlılardan kalma câmi ve medreseler, han ve kervansaraylar önemli târihî yerlerdir.
Mısırın diğer önemli gelir kaynaklarından biri de Süveyş Kanalı ve Sina Yarımadasındaki mevcut petrol kuyularıdır.
Süveyş Kanalı Firavunlar devrinden beri mevcuttu. M.Ö. 600 yıllarında Nil ile Kızıldeniz birleştirilmişti. Sonraları kumla dolmuştu. Yavuz Sultan Selim Han, İkinci Selîm Han ve Üçüncü Mustafa Han zamanlarında kanal için teşebbüslerde bulunulmuş ve nihâyet 1859da Mısır Hidivi Saîd Paşa zamânında 50.000in üzerinde işçi kullanılarak kanal kazılmaya başlandı. 1869da hizmete açıldı ve üç yıl sonra senetleri İngiltereye satıldıysa da, 1956da millîleştirildi. Genişliği 150 m, derinliği 14 m ve uzunluğu 172 km olan kanal, Mısır ticârî dengesindeki pürüzlerin yarısından çoğunu karşılamaktadır. 1967 İsrail Harbi bu gelirlerin kaybına yol açtıysa da Enver Sedatın Camp David Antlaşmasını gerçekleştirmesinden sonra tekrar ekonomik kalkınma hızına katkıda bulunmaya başlamıştır.
Ulaşım: Mısırda yerleşim merkezleri arasında yeterli bir ulaşım ağı vardır. 5335 kmye varan demiryolları, devlet tarafından işletilmektedir. Karayollarının uzunluğu ise 32.241 kmye ulaşmıştır. Bu yolların % 52si asfalt kaplıdır.
Demiryolları ve karayollarının büyük bir kısmı yerleşim bölgesinin yoğun olduğu Nil Havzası boyunca yer almaktadır.
Nilin büyük kısmında, belli tonaja kadar olan gemilerle ulaşım yapılmaktadır. Aynı zamanda iki yanı denizle çevrili olan Mısırda her türlü geminin yanaşabileceği limanlar vardır. Ülkenin büyük şehirlerinde ve büyük kısmında hava alanları bulunmaktadır. Hava ulaşımı Mısır Hava Yolları tarafından sağlanmaktadır.
Türkiye-Mısır İlişkileri
Mısır’la Osmanlı öncesinde 9’uncu yüzyılda başlayan ve 16’ıncı yüzyıldan itibaren Osmanlılarla devam eden uzun bir ortak tarihimiz ve bunun geride bıraktığı önemli bir kültürel birikim, aile bağları ve halklar arasında karşılıklı sempati mevcuttur. Mısır toplumuyla aile bağlarının daralan ölçüler içinde de olsa sürmekte olması, ilişkilerimizin önemli bir özelliğidir.
Mısır ile Türkiye arasında 1925 yılında Maslahatgüzar düzeyinde kurulan ilişkiler, 1948 yılında Büyükelçilik seviyesine yükseltilmiştir. Türkiye ile Mısır arasında çeşitli alanlarda imzalanmış anlaşmalarla ilişkilerimizin hukuki zemini oluşturulmuş bulunmaktadır.
Türkiye ve Mısır, hem Ortadoğu’nun hem de Doğu Akdeniz’in önde gelen ülkelerindendir. Türkiye, tarihi ve kültürel bağlara dayanan iyi ilişkileri paylaştığı Mısır’la işbirliğinin daha da geliştirilmesine büyük önem atfetmektedir. Ortadoğu’daki hızlı gelişmeler de zaten iki ülkenin yakın iletişim içinde bulunmasını gerektirmektedir.
Her iki ülke de, dış politikada, ana temeli bölgesel ve küresel barış ve istikrar olan ortak bir vizyonu paylaşmaktadır.
Özellikle son dönemde Mısır’la ilişkilerimizde kayda değer gelişmeler yaşanmış, bölgesel konular bağlamında ülkelerimiz arasındaki danışma ve eşgüdüm ilişkisi güçlenmiştir. Sadece 2007 yılı içinde karşılıklı olarak üst düzeyli pek çok ziyaret gerçekleştirilmiştir. Mısır Dışişleri Bakanı Ahmed Aboul Gheit 11-12 Ocak 2007’de ülkemizi, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül Arap Ligi Dışişleri Bakanları Toplantısı vesilesiyle 3-4 Mart 2007 tarihlerinde Kahire’yi ziyaret etmiş, Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in 26-27 Aralık 2005’te Mısır’ı ziyaretinin ardından 22-23 Mart 2007’de ülkemize gelmiştir. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 14-16 Ocak 2008 tarihlerinde Mısır’ı ziyaret etmiştir.
Dışişleri Bakanı Ali Babacan ve Mısır Dışişleri Bakanı Abdul Gheit 3 Kasım 2007 tarihinde İstanbul’da “Türkiye-Mısır Stratejik Diyalogu Çerçeve Muhtırası”nı imzalamışlardır.
Sektörel olarak incelendiğinde Türkiye’nin Mısır’a ihracatında sanayi ürünlerinin payının %91, tarım grubunun %7,2, madencilik ve taş ocakçılığı grubunun payının %1,4 olduğu, Mısır’dan ithalatımızda ise sanayi grubunun %52,6, tarım grubunun %27,5 ve madencilik ve taş ocakçılığı grubunun %20 civarında paya sahip olduğu görülmektedir.
Mısır’a yönelik ihracatımızda en üst sırayı demir ve çelik ürünleri, motorlu kara taşıtları, ikinci sırayı meyve, sebze ve mamülleri, üçüncü sırayı elektrikli makineler, dokumaya elverişli lifler almakta, ithalatımızda ise birinci sırayı hububat (pirinç), ikinci sırayı mineral yakıtlar, mineral yağlar, dokumaya elverişli lifler, kimyasallar ve üçüncü sırayı pamuk, petrol ürünleri ve dokumacılık oluşturmaktadır.
Kahire yakınlarındaki 6 Ekim Sanayi Şehrinde iki milyon metrekare üzerine kurulacak ve tamamlandığında 140 firmanın faaliyet göstereceği Organize Türk Sanayi Bölgesinin kuruluş anlaşması 2007 Ocak ayında imzalanmıştır.
Sözkonusu projenin gerçekleşmesiyle Türk firmalarının Mısır’daki yatırımlarında artış beklenmektedir.
Yıllar İhracat İthalat Denge Hacim
2002 326.389 118.173 208.216 444.562
2003 345.664 189.397 156.267 535.061
2004 473.003 233.700 239.303 706.703
2005 687.299 267.246 420.053 954.545
2006 709.353 392.501 316.852 1.101.854
(1.0 Dolar)
Başlıklarla Mısır
Konum: Kuzeydoğu Afrika ülkelerinden olan Mısır, kuzeyden Akdeniz, doğudan Kızıldeniz ve Filistin, güneyden Sudan, batıdan Libya ile çevrilidir.
Coğrafi konumu: 27 00 Kuzey enlemi, 30 00 Doğu boylamı
Haritadaki konumu: Afrika
Yüzölçümü: 1,001,450 km²
Sınırları: toplam: 2,665 km
sınır komşuları: Filistin 11 km, İsrail 266 km, Libya 1,115 km, Sudan 1,273 km
Sahil şeridi: 2,450 km
İklimi: Mayıs - Ekim ayları arası kadar sıcak bir yaz, Kasım - Nisan ayları arası serin bir kış olmak üzere genelde iki mevsim görülür. Çölde yazın sıcaklık gölgede her zaman 40 dereceyi geçer. Ancak gece sıcaklık, 15-18 derece kadardır. Sahra'dan gelip, Deltaya kadar uzanan hamsin rüzgarları genellikle bahar mevsiminde eserler. Kuru ve kavurucu karakterde olup, sık sık kum ve toz fırtınaları oluştururlar. Kıyı kesiminde Akdeniz iklim özelliği nedeniyle kışın yağış ortalaması 100-200mm. arasındadır.
Arazi yapısı: 1280 km uzunluğundaki Nil Vadisi , Sudan sınırından Akdeniz'e kadar uzanarak doğu ve batı çöllerini birbirinden ayırır. Batı çölü hemen hemen yüzölçümünün 3/4 'ünü kaplar. Ortalama yükseklik 210-250 metre olmasına rağmen güneybatı ucunda , yüksek kayalıklı bölgede 2130m.'ye ulaşır.Bölgenin çoğu yeri taşlı çöllerden meydana gelmesine rağmen, yer yer kumluk ovalara da rastlanır. Plato görünümünde olan bölgenin çeşitli yerlerinde oluşan çökmeler sonucu yeraltı sularının yerleşmesine imkan veren sığ kuyular meydana gelmiştir.
Deniz seviyesinden yüksekliği: en alçak noktası: Qattara Çukuru -133 m
en yüksek noktası: Catherine Tepesi 2,629 m
Doğal kaynakları: petrol, doğal gaz, demir, fosfatlar, manganez, kireçtaşı, alçıtaşı, talk, asbest, kurşun, çinko
Arazi kullanımı: tarıma uygun topraklar: %2.92
sürekli ekinler: %0.5
diğer: %96.58 (2005 verileri)
Sulanan arazi: 34,220 km² (2003 verileri)
Doğal afetler: Periyodik kuraklıklar, yaygın depremler, su baskınları, heyelanlar, volkanik aktivite, bahar mevsiminde esen hamsin rüzgarları kuru ve kavurucu karakterde olup, sık sık kum ve toz fırtınaları oluştururlar
Nüfus: 83,082,869 (Temmuz 2009 verileri) Nüfusun %45'i şehirlerde yaşamaktadır.
Nüfus artış oranı: %1.75 (2006 verileri)
Nüfusun etnik dağılımı: Mısır halkının yaklaşık %91'ini Araplar oluşturmaktadır. Arapların %91.5'i Müslüman, kalanı Hıristiyan'dır. İkinci önemli etnik unsur nüfusun %7'sini oluşturan Kıptilerdir. Kıptilerin tamamı Hıristiyan'dır. Kıptilerin kendilerine özel bir dilleri vardır. Ancak bugün artık Kıptice konuşan kalmamıştır ve Kıptiler de Arapça konuşmaktadırlar. Kalan nüfusu Avrupalı Hıristiyan etnik unsurlarla, Nubiyalı, Beja, Arnavut, Berberi gibi değişik kökenlerden gelen Müslüman etnik unsurlar oluşturmaktadır.
Din: Resmi din İslam'dır. Halkın %91'i Müslüman'dır. Kalan nüfusu Kıpti kökenli Ortodoks Hıristiyanlar (Kıptiler diğer Ortodokslardan farklı bir inanca sahiptirler), Rum kökenli Ortodokslar, Arap kökenli Maruni Hıristiyanlar ve çeşitli Avrupa ülkelerinden Mısır'a yerleşmiş olan Katolik ve Protestan Hıristiyanlar oluşturmaktadır. Müslümanların tamamına yakını Sünni, çoğunluğu Şafii, önemli bir kısmı da Hanefi'dir.
Diller: Resmi dili Arapça'dır. Halkın tamamına yakını Arapça konuşur. Bazı küçük etnik unsurlar kendi aralarında mahalli dillerini konuşurlar.
Okur yazar oranı: 15 yaş ve üzeri için veriler
toplam nüfusta: %71.4
erkekler: %83
kadınlar: %59.4 (2005 verileri)
Yönetim biçimi: Başkanlık Tipi Cumhuriyet
Başkent: Kahire
İdari bölümler: 26 eyalet; Ad Daqahliyah, Al Bahr al Ahmar, Al Buhayrah, Al Fayyum, Al Gharbiyah, Al Iskandariyah, Al Isma'iliyah, Al Jizah, Al Minufiyah, Al Minya, Al Qahirah, Al Qalyubiyah, Al Wadi al Jadid, Ash Sharqiyah, As Suways, Aswan, Asyut, Bani Suwayf, Bur Sa'id, Dumyat, Janub Sina', Kafr ash Shaykh, Matruh, Qina, Shamal Sina', Suhaj
Bağımsızlık günü: 28 Şubat 1922 (İngiltere'den)
GSYİH: Satınalma Gücü paritesi - 328.1 milyar $ (2006 verileri)
GSYİH - reel büyüme oranı: %5.7 (2006 verileri)
GSYİH - sektörlere göre: tarım: %14.7
endüstri: %35.5
hizmet: %49.8 (2006)
Enflasyon oranı (tüketici fiyatlarında): %6.5 (2006)
İş gücü: 21.8 milyon (2006 verileri)
Sektörlere göre işgücü dağılımı: tarım %32, hizmet %51, endüstri %17 (2001)
İşsizlik oranı: %10.3 (2001 verileri)
Endüstrinin büyüme oranı: %5.1 (2006 verileri)
Tarım ürünleri: Pamuk, pirinç, mısır, buğday, fasulye, meyve, sebze, büyükbaş hayvan, su bufalosu, koyun ve keçi
İhracat: 24.22 milyar $ (2006 verileri)
İhracat ürünleri: Ham petrol, petrol ürünleri, pamuk, tekstil, metal sanayi, kimyasallar
İhracat ortakları: ABD %13, İtalya %9.2, İspanya %7.7, Suriye %5.5, Fransa %4.9, Almanya %4.8, Suudi Arabistan %4.7, Birleşik Krallık %4 (2005)
İthalat: 35.86 milyar $ (2006 verileri)
İthalat ürünleri: Makine ve araç gereçler, gıda maddeleri, kimyasallar, ağaç ürünleri, yakıt
İthalat ortakları: ABD %10.5, Almanya %7, Çin %6.4, Fransa %6.3, İtalya %5.7, Suudi Arabistan %4.8 (2005)
Dış borç tutarı: 29.59 milyar $ (2006 verileri)
Para birimi: Mısır Lirası (EGP)
Para birimi kodu: EGP
Mali yıl: 1 Temmuz - 30 Haziran

ozgurseker
Admin

Mesaj Sayısı : 16
Kayıt tarihi : 13/06/10

http://fikroloji.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz